01 Şubat  2006
 
posta  
 

 
YAPRAK GÜZELİM

 
kendinle buluştuğunda
artık kimseyi önemsemezsin
çünkü kendinin önemsediğin her kimse kadar hiç kimselerden
önemsemediğin
kendinle buluştuğunda
şeyleri de önemsemezsin
çünkü şeylerin önemsediğin her şeyler kadar hiçbir şeylerden

yaprak güzelim

belki bir bağış bağış dilersin

hep tutkuyla sevmeyi gerçek bildiğin için
bu gerçeğe tutkuyla esir düşmeyi şeref saydığın için
ve tutkunun esaretinde yaşadıkça özgürlükle eşdeğer
gerçekdışı düşler görmeyi başardığın için

belki bir bağış
bağırışı gibi acıyı çektiğin kanın

bir bağış için yer de zaman da lüzumsuzluktur
bir bağış için tek lüzum
ya çok susuzluk ya tokluğudur çok sululuğun

nefes gibi bildiğin için
bir bağış bu kez bu son düş olsun

ama bağış bir kötülükse
sorabilir yer de zaman da
niye bu lüzum

bir kötülük ziynet midir
ince boyna ağırlık
bir kötülük ziynet midir
ki boya hafiflik bağış dilersin

bağış değil düş gibi dal benim işim
ben bağışa yapışık eğitilmedim
bağış değil dal gibi düş benim için
ben bağışa yapışık eğitilmedim

düş dalına barışık savaş orada
dal düşüne sarılıp barış orada


eğilsin boynum
boynum eğilsin

yaprak güzelim..
yaprak güzelim..
 

yazarın diğer yazıları    yazı köşeleri     başa dön