oyunun kuralı
buyurmaz
mıydınız solgun tarihinizden bir anı, yanına biraz kırmızıyla iyi giderdi oysa
yahut bırakın geçen zamanı, bırakın kırık dökük öylece kalsın.
uzanın şöyle rahatça ben ateşi yakayım, içiniz üşümüş olmalı, ne o nazınız,
gidin ya da kalacaksanız burada kalmanın doğasına uyum sağlayın: uyum diyorum
çatışmanın doğasına ya da siz ne derseniz bu bilimsel oluşa.
durun, özkıyıma yeltenmeden varoluşunuza bir katkıda bulunun yani özkıyımı da
hak etmesi gerek diyorum bu sıradan duruşunuza, bu umarsız davranışınıza, bu
sözle dile gelmeyen yok oluşunuza.
öykünmemiş hiçliğiniz bile bir üretim biçimidir ama ayırdında olmak ayrı bir
duygu elbette hızla çekilirken altınızdan yaşam eylemsizlik kuralı gereği sizin
ayakta duruyor olabilmenizin iki dayanağı olabilir. ya bundan zevk alacaksınız
olabildiğince hazla yada anlamaya çalışacaksınız olabildiğince hızla.
hızla diyorum çünkü bir kez elde ettiğiniz bir etkenliğiniz var doğumla ölüm
arasında
ve
süre çok kısa…