Aylık Yazılar  /  01 Şubat  2008  
 


 

 

gece karanlık
 

gece ve karanlık birbirine en yakışamayan sözlerdir; ya gece kullanılmalı ya da karanlık… ama gecede uçuşan martılar geceye en çok yakışan sözcüktür.

kalktım sırılsıklam, aynaya bakıyorum kafam yok, dağınımdır, bu kadarı fazla.

rahatsız ediyor sivrisinekler, biri vızıldayıp geçiveriyor kulağımın dibinden, derken bakmışım kendimi tokatlıyorum.

yağmura çıkmak gerek, o zaman kurtulursun bu illetten.

biri duruyor önümde, birilerine mal edilmiş sözcükler kolayca söyleniveriyordu haberlerde. bakıyorum yüzlerce insan ölüvermiş sevdiklerinden habersiz, sevdikleri hala ağlayabiliyor yalnızca. kavaklıdere iyi bir şarap üretemedi ya ona yanarım diyordu hakkı ve hakkı diyordu ki bir gün mezar olacak bu dünya, sıkışıp kalmışız be abi.

sert bir sürtünüşün sesi ne kadar çizip geçse de duyguları, hep bir ayıklık, hep bir sıra dışılık vardı bu seste.

bak şu dünyaya kendi nesline kastetmiş tek canlı türünün üyesiyiz demişti hakkı, o sırada haber bültenlerinde çözüm aranıyordu kansere.




yazarın diğer yazıları    yazı köşeleri    başa dön