Aylık Yazılar  /  01 Aralık  2007  
 


 

ekonomi ve erdem  ( 2 )

bilebilmek

son çağ geçmişin (tarihin) tüm düşünsel, ilkesel, yargısal öğretilerini; yine bu öğretilerin içinden seçilmiş belirli (belirlediği) tümcelerle anlam kaydırarak, anlam bozarak, bu öğretilerin bütünlüğünü parçalayarak, içeriğini değiştirerek yok ediyor.

buna hazırladığı insan hazır bilgi olarak algıladığı bu tümcelerle yaşamı, ilkeyi, yargıyı kavradığını varsayıyor ve bu yanılsamalı bilgiyle öğreniyor.

yıkılan duvarlarla duvarsız bir dünyanın varlığının ne denli önemli olduğu bilgisi ilk anlamda doğru görünüyor çünkü.

çünkü tarihsel, süreçsel, ilkesel, düşünsel altyapı oluşmamış bir alanda elde edilen bilginin yorumu da zeminsiz ve kaygan oluyor. temelde bilgiye ulaşmak akıl almayacak ölçüde kolay ve bakıldığında her tarafta elde edilebilirliğiyle birlikte; örgütsüz, derlemesiz olduğundan algılanması da darmadağın oluyor. bilgiye ulaşmak ne denli kolaysa, bilmek o denli zor bir iş durumuna geliyor.

sanayi toplumundaki birey toplumsal örgütlerden arındırılmış, biricik birey olarak küresel sürecin ön çağında düşünsel etkinliklere katkı anlamındaki belirleyeceği bireysel tezlerden öteye gidemiyor. ancak belirli kurumlarca değerlendirilebilen bu bilginin ekonomik olarak değerlendirilebilirliği ölçüsünde önem kazanabiliyor. işte bu noktada çoğu kez tükeniyor sanat, tüketilmeden bırakılıyor. çünkü entelektüel bir yaşam kalitesinin ekonomik yaşama katkısının pek olmadığı düşünülüyor. bilinen sanat dalları ve sanat ürünleri dışında artık sanatsal ürün, paket olarak “satılabilirliği” ölçüsünde önem kazanıyor. sanat ve sanatçı algısı tutarlı, akılcı, eleştirel, yaşamsal tezli olmaktan çok, yapboz, kolay tüketilebilir, süslü ambalajlı eğlencelikler olarak değiştiriliyor. sanat olarak nitelenemeyecek bir yığın kaygısız üretim de birilerinin eliyle sanatsal başyapıtlar olarak sunuluyor.

herhangi birinin sanatçı olabilme hakkı, sanatçının herhangi biri olma hakkına dönüştürülüyor.

çünkü çağın belirleyicilerinin sorgulayan insandan çok tüketen insana gereksinimi bulunuyor.


yazarın diğer yazıları    yazı köşeleri    başa dön