ekonomi ve erdem
giriş
dönüşüyor çağ büyük bir gürültüyle, kitlesel bir yok ediş ve yok oluş vahşetine
doğru yol alınıyor.
büyük köyler oluşuyor şehirlerde, tarım toplumundan sanayi toplumuna henüz
geçememişler, gecikmişliğin telaşıyla davranıyor kimi ulusal sınırlarda.
sınırların artık kendini engellediği dünyada, engelleri kaldırmak için sınırları
siliyor, iktidarları yeniliyor, kendi hukukunu yazdırıyor, eylem planları
hazırlıyor dünya erkini elinde tutan, devletlerden büyük belirleyici sermaye
ulusal ve uluslar arası alanda. her yer pazar, her birey tüketim aracı.
sanayi toplumunda tüm ilişki düzeyini ekonominin belirlediği, kişinin üretime
katılmış ve ekonomik geliriyle ekonomik doku dışında kimseye gebe olmayacağı,
ayrı birey olarak kendini değerlendirdiği ve bireyi ekonominin bir “aracı”
olarak konuşlandırdığı ve tükettiği kadar varolduğu sanayi toplumunda sosyal
gereksinimini de ifade edebileceği tüketim alanları oluşturuluyor ve bireyin
tüketim arzusu yönlendiriliyor kanallar açılarak.
kendine tüketim aracı görevi yüklenmiş birey, yaratılmış tüketim alanlarında,
tüketimini karşılamak amacıyla davranıyor, tüketimin ona saygınlık (prestij),
toplumda kabul görme (itibar), bencilliğini (benliğini) parlatma olanağı sunduğu
bir “küreselleşme” öğretisi bilinci içerisinde, erdemini, benliğini satarak
varlığının geçimini sağlıyor.
tükeniyor erdem, insanın tarihi sürecinde elde ettiği değerlerin yerini alıyor
düşüş.
bu düşüş belirliyor en çok arızayı ve birbiri üzerinde yaşayan sağlıksız bir
yığına dönüşüyor dünya hızla.