Aylık Yazılar  /  01 Kasım  2007  
 


 

ekonomi ve erdem

giriş

dönüşüyor çağ büyük bir gürültüyle, kitlesel bir yok ediş ve yok oluş vahşetine doğru yol alınıyor.

büyük köyler oluşuyor şehirlerde, tarım toplumundan sanayi toplumuna henüz geçememişler, gecikmişliğin telaşıyla davranıyor kimi ulusal sınırlarda.

sınırların artık kendini engellediği dünyada, engelleri kaldırmak için sınırları siliyor, iktidarları yeniliyor, kendi hukukunu yazdırıyor, eylem planları hazırlıyor dünya erkini elinde tutan, devletlerden büyük belirleyici sermaye ulusal ve uluslar arası alanda. her yer pazar, her birey tüketim aracı.

sanayi toplumunda tüm ilişki düzeyini ekonominin belirlediği, kişinin üretime katılmış ve ekonomik geliriyle ekonomik doku dışında kimseye gebe olmayacağı, ayrı birey olarak kendini değerlendirdiği ve bireyi ekonominin bir “aracı” olarak konuşlandırdığı ve tükettiği kadar varolduğu sanayi toplumunda sosyal gereksinimini de ifade edebileceği tüketim alanları oluşturuluyor ve bireyin tüketim arzusu yönlendiriliyor kanallar açılarak.

kendine tüketim aracı görevi yüklenmiş birey, yaratılmış tüketim alanlarında, tüketimini karşılamak amacıyla davranıyor, tüketimin ona saygınlık (prestij), toplumda kabul görme (itibar), bencilliğini (benliğini) parlatma olanağı sunduğu bir “küreselleşme” öğretisi bilinci içerisinde, erdemini, benliğini satarak varlığının geçimini sağlıyor.

tükeniyor erdem, insanın tarihi sürecinde elde ettiği değerlerin yerini alıyor düşüş.

bu düşüş belirliyor en çok arızayı ve birbiri üzerinde yaşayan sağlıksız bir yığına dönüşüyor dünya hızla.

 

yazarın diğer yazıları    yazı köşeleri    başa dön