günlük
yıldızlar mı kayıyor sen mi düşüyordun
avuçlarında kaldı, sırasız sözcükler, dizilerin işlediği dizisiz kurgular ve
yitirmemeye çalışıp da elinden çalınmış kandırmaların boşluğu
avuçlarında kaldı, seni taşıyamayan dalların kesik izleri, yaşadığın alanın
arsızlığının dünya görüşü ve varolmanı biçimlendirdiğin toplumun verdiği eğreti
duruş
avuçlarında kaldı, deneyimler sonrası edinilmiş doğrularının tutarsızlığı, kirli
bir alanda temiz kalınamayacağının kuramı ve pazarlamanın yüz yolu ders notları
avuçlarında kaldı, bilgi dağarcığını edindiğin gazetelerin boyası, konuşmaların
içeriğindeki yankılar ve arzulamış bedenlerin ısı derecelerindeki ani değişimler
avuçlarında kaldı sorumsuz yakarışlar, kim'liğe ilişkin kaypaklık, sürekli
yinelenen oyunlar,
vıcık vıcık yağlı soğukluk,
düşerken tutsa da biri
kayıp gitmez misin |