gecikmeli mecaz
buyurun,
kısacası onulmaz aşklar vardır soluklandığımız havanın içinde
örülmüşse de etrafımıza duvarlar
ışıktan
taşınmıştır bize ulaşan her renk
sizce yok mudur açıkladığınız her yalanın içinde yanlış
kendinizi kandırmayınız
bir çocuk ağlarken kırılır gözyaşları düştüğü yerde
yabancılaşmak değil midir ki
bizi yeryüzüyle gökyüzü arasında anlamsız kılan
peki neden yabancılarız durduğumuz yerden en uca evreni
yokum, sayılmam ama her gören tanır beni
her gördüğümün, gördüğüm gibi olmasa da
sayısal anlatımı vardır elbet
yok mudur?
-bugün elmayım sanki
yarın n'olacağım belli mi olur?
dersem orada tükenir işte sorular
kırmızı bir akşam, sisli bir gökyüzü
işte kopkoyu bir sabah,
yaşamımızı karartan kirli, kötü insan
kimse yok bir başka zamana taşıyacak bizi
bizbizeyiz böylesi güzel değil mi?
|