Aylık Yazılar  /  01 Mart  2006  
 

 

gecikmeli mecaz

 


             buyurun,
             kısacası onulmaz aşklar vardır soluklandığımız havanın içinde
             örülmüşse de etrafımıza duvarlar
             ışıktan taşınmıştır bize ulaşan her renk

sizce yok mudur açıkladığınız her yalanın içinde yanlış
kendinizi kandırmayınız
bir çocuk ağlarken kırılır gözyaşları düştüğü yerde

yabancılaşmak değil midir ki
bizi yeryüzüyle gökyüzü arasında anlamsız kılan
peki neden yabancılarız durduğumuz yerden en uca evreni
yokum, sayılmam ama her gören tanır beni
her gördüğümün, gördüğüm gibi olmasa da
sayısal anlatımı vardır elbet
yok mudur?

-bugün elmayım sanki
yarın n'olacağım belli mi olur?
dersem orada tükenir işte sorular

kırmızı bir akşam, sisli bir gökyüzü
işte kopkoyu bir sabah,
yaşamımızı karartan kirli, kötü insan

kimse yok bir başka zamana taşıyacak bizi
bizbizeyiz böylesi güzel değil mi?

 

 

yazarın diğer yazıları    yazı köşeleri    başa dön