göç
ters yöne yürüdüm ardından, ortasından
akarsu geçen şehre hazırladım kendimi, göçerdiğim insanların peşisıra.
öyle kalakalmaktansa fındık kabuğu içinde, salıvermek akarsuya kendini…dedim,
bir aşk da durmaz ki bedende kanatlanıp uçuveresin.
şimdi yıldızlar uçuşurken tepemde,
duruşuna emek verilmiş bir süs gibi,
gürültülü yapayalnız bir otel bu şehir şimdi
girilen kapılarından çıkılmayan
bir coşku sırıttı bende, kovaladı martıları kargalar, deniz köpürdü vapurların
ardından, simit kokusu sardı buram buram,
balıkların kimi denizde,
kimi mangalda yitirdi gövdelerini.