değişim dediklerini duydum küresel
(global) yok ediş senaryosuna, koşulsuz değişimi desteklemeli. mi dedim kendime.
sen dururken dış ilerlerse sen gerilersin derlerdi öğreti olarak ampirik bilime
atfederek. içimde dolanıp duruyorum süresiz, tüm kanı emip temiz kanı dağıtmaya
çalışıyorum beynime, yaşamın gereğini gerçekleştirebilmek adına, neyin kirli
neyin temiz olduğu kaygılı…
acaba dünya mı değişen yanıtlar mı ve koşulsuz değişim yanıtını seçenlerin
yanlarında benim yaşamıma pompaladığım temiz kana karıştıklarına tanık oldum çok
kez içeriğinde yok oluş gizlenmiş.
dönüp ak sakallı amcaya bakıyorum yine bu dönüş tazeliyor en çok beni, "enseyi
karartmayacağımız" bir dünyada geçici de olsa var olmak, bu inanılmaz tüketime
bir değer katmak, niye?, çekirge sürüsü dadanmış bir tarlada başağının, alana
güzel durması…
hala bir şeyler değişebilir diye ummak mı? değişir, değişecek!..