01 Haziran  2008
 

yazarın diğer yazıları




UNUTKAN MARTI

 

Çakıltaşlarından öğrendim sabretmeyi
Yakamdaki karanfil her fırtınada soldu
Ne zaman terk edilsem sessizliği koyulttum
Ellerinde mumlarla gölgeler izimi sürdü

Hanginize inansam yalnızlık haklı çıktı
En korkunç renge boyadım o zaman dudaklarımı
Bir tabuta uzanır gibi saklandım yatağıma
Hırıltılar içinde hasta bir rüzgâr esti

Fazla uzun sürmedi bir çiçeğe sevindim
Sanki genç kızlar gelip bileklerimi ovdu
Ayağa bile kalktım tekrar devrileceksem de
Bir martı gülümseyişini yüzümde unutup gitti


01 03 2008 / gece
 




yazarın diğer yazıları   yazı köşeleri     başa dön