kk /
ög /
kv /
mk /
kv /
kk /
ög /
kk /
mk /
kk /
mk /
ög /
kv /
mk /
kk /
ög /
kk /
ög /
kk /
kv /
mk /
kv /
kk /
kv /
mk /
kv /
kk /
kv /
ög /
kk /
mk /
kk /
kv /
kk /
kv /
?? /
|
koparılmış çiçeğin nöbetçi kokusu
daracık yaşamın evreni
mavi'deki güneş izi
tersine salınan kök
"kim" içine iliştirilmiş gezgin düşlüğü
kendini erteleyen sıkılgan yara
sınırsızlık algısına iliştirilmiş sonsuzluk mektubu
batığı yüzeye çağıran fener ışını
varlığa yokum dedirten saklı gülzar
aklın bileğini büken kararlı his
akla,‘sen beni izle’ diyen gönlün meczup hâli
saçmalığı erteleyen bulgu
dirlik'in ön saati
ölüme inat ruhun kelebek uçuşu; kutsanmış yaşama
kefeni gözüne kestiren iskelet
dip görüntüsündeki yükseklik
gözle güneş arasında beliriveren merdiven
gökyüzünün izlenebildiği derinlik
gizlendikçe cürme özenen iyilik
suç kurgusu çıkmazı; sabah aylığı ve temiz yürümek
dili lal, aklı pas, ruhu bahar telaşı, ay tutuğu gece
zatensiz uyanmak gününe yapıştırılmış bir çift söz sonralığı
gergin kalbe refakat eden nefes tutulması
yok'un boşluğundan sağılan soluk
pinhan bahçede, güle kadife dokunuş
çok sert sarılma hâlindeki mucizevi yumuşaklık
ıslık çalan gökyüzü; yana çekilen kötücül bulut
uzaklık fısıltısını duyabilme yetisi
mutluluk denemesi
tutsak kuşun seslendiği baş dönmesi
tanrının elinden kor şarap doldurulan kafes boşluğu
hayata davet eden uğurlu kaza
saf nokta
duvara çarptığı an ‘yalnızım’ çığlığının
kendisinden bir sonraki 'kendi'
en çokluk.
ömer gençer (ög),
meral kaya (mk),
kıvılcım vafi (kv),
korkut kabapalamut (kk)
|