kv /
kk /
ög /
mk /
pr /
kk /
mk /
kv /
ög /
pr /
kk /
mk /
kv /
kk /
ög /
mk /
kk /
ög /
kv /
mk /
pr /
mk /
kk /
ög /
kv /
kk /
mk /
kk /
kv /
kk /
ög /
mk /
kk /
kv /
pr /
kk /
mk /
kv /
kk /
kv /
?? /
|
dağın çok uzağında kalmış kayıp kırlar, diğer tarafta yamaçların şehveti
gölgesini hazla çiğnediğimiz sağır kuş, denizin rahmini gösterdiğimiz bıçkın dalga
sessiz duran göğün beklediği boşluk
çıplak kalmış bir ağacın köklerinin kederi, rüzgarından yoksun
arayışın sözü
kendine her sabah yeni bir isim bulma mecburiyeti, pencerenin tam karşısındaki çatık kaşlı ağaç
kadınların yüzüne düşmüş gri tarih, üstelik okunaksız
esrarengiz elbisenin içindeki sertliğe karşı gözüpek çıplaklık
sözler tükenirken elde kalan benliği sıktığımız
kim’lik
tümcenin başındaki karamsar nokta, ayakucundaki evcimen virgül
gümüşî sözcükler dökülen ağızlardan kirlenen insan
seyrin kubbesinde hırlayan kahkaha ve inatla biçimin güzele eşitlenme eylemi
kendi kabuğunu yontarken kemikle buluşan bıçak, güneşe inat saklambaç oyunu
yitirdiğimiz anların birikimi
birbirine çarpan adımlardan arta kalan yara kabukları
ağacın gözyaşı döktüğünü sezip güneşin kahkahasına sığınmak
arı
yerçekiminin kanat kıskançlığı, tercihen, yerçekimine kanat uyumu bir de
örtüsüz kavramaların ucu sonsuza değiyor şimdi
kimsesiz
çürümüş rahimlerden hayata düşen piç
kar tanelerinden sıkılıp yangın çıkaran ebedi çocukluk
düş kurmadan yaşama çabası
suyun paslı kabına yaranmayan çiçeğin onurlu kuruma evresi ya da bir kokumluk karanfil
yağmaya katılmayıp kendi başına düşen damla
geceden alıp koynuna bastığın ten sağanakları
birbirine derman olan kaos ve dinginlik
kan sarkıtlarına yapışmış duru köy ölümü, karşıda bir yerde aşk
ölümü sindirmişken vazgeçip tepeden tırnağa soyunmak
hızın içerisinde eriyen duruş
yüzümün yarısı gökken, gök yüzünün ötesi nerede
rakip iklimlere tâbi iki yol, aynı uçuruma ulanan
'yenilgi mutluluğu' yerine 'başarmak' ızdırabı
kaygının söze dökülememiş biçimi
yılan kuyruklu at
serçe telaşıyla cama çarpan beklenti
bekleyen gitme
okyanus telaşının savurduğu havuz işkencesi
son konuşma, değilse, ilk susuş
hep(si) !..
meral kaya (mk),
kıvılcım vafi (kv),
ömer gençer (ög),
perizat (pr),
korkut kabapalamut (kk)
|