ANLIK BİR SENSİZLİK RAPSODİSİ
Bir dönem pazarlarda sürahilerde soğuk su satmaya özenmiş utangaç
çocukluğumla merhabalaşmak gibiydi sensizlikten kaçışım...
Uzunca yaşanmış ve sadece bir an için hatırlanan anılar gibi
Ve sadece hesaplaşmaların monotonluğuyla ışıldayan
Ve üstümüze sadece ihtiyaç duyuldukça alınan kırmızı ışıklı mor bir
ceketti yaşadıklarımız
Derin bir nefesle ve sıkıntının bitmesiyle, bütün renkleriyle çekip
gitti
Ben şimdi bir çınar altı kahvesinde
Senin hayalinle denize bakmakta
Yeni sıkıntılara daha büyük bir güçle hazırlanmaktayım
Ucuz da olsa, ne olur bir aşk melodisiyle geri gel
Evrensellik de aramam, bizim oraların havası olmasa da olur
Sen hep karışık ezgilerle gelirsin ya; yine öyle gel
Gülücük gözlü sensizlikte gel; yeter ki yine gel
Sonra gidersin...
O zaman anıların yeter bana
Bir sen olursun o zaman
Bir şarkı olursun vazgeçemediğimiz
Bir sevişme olur boşa geçen zamanlar
Bir melodi olur sıkıntılar; gider de gider
Ve hayat bir kez daha başlar
Ve ben çınar altı kahvesinden kalkar, giderim
Sen görmezsin, kimseler görmez...
II
Sıkıntılar melodisiydi yükselmekte olan
Ve soğuk bir yalnızlıktı melodiye eşlik eden
Unutulmuş yaşlılar kahvesinin müdavimleri gibi hani
Sürekli...
Öyle bir melodiydi ki o, sanki ara sokakların değişmezlik hissi veren
derinliğiyle bezenmişti
Bu yüzdendir ki evet bu yüzden
Korkak kalabalıklara karşın aşka dair ucuz şarkıları yeğlemem
Ve benim soğuk ve sonsuzluktan kaçmam
Sen hep karışık ezgilerle gelirsin ya; bildiğin gibi gel
Gülücük gözlü sensizlik kıvranmalarımda gel; yeter ki geldiğin gibi gel
Sonra belki de gitmezsin...
O zaman anılar da gerekmez bana
Bir biz oluruz o zaman
Bir şarkı oluruz kimselerin vazgeçemediği
Bir ateşli sevişme olur birlikte zamanlarımız
Ve bir rapsodi olur
varlığımız; bir sen duyarsın, bir ben;
bir de herkes