______  yersizyurtsuz  ekran dergi  mayıs - haziran  '2004  [ onbeşinci  yayın dönemi ]   sayfa 3

  



 

 

[ ana blandina ]

 
SABAH
AĞITI

İlkin susmaya söz vermiştim, ama sonra, sabahleyin,
baktım ki küllerle kapılara çıkmışsınız,
ekiyordunuz külleri, buğday eker gibi,
dayanamadım, bağırdım: Ne yaparsınız? Ne yaparsınız?
Ben sizin için bütün gece kentin üzerine kar yağdırdım,
tüm geceyi sizin için boyadım beyaza;
ah bilseniz, kar yağdırmak ne kadar zor!
Dün gece ben göğe çıktım siz yataklarınıza girer girmez.
Gökyüzü karanlıktı ve soğuktu,
güneşleri kendi çevresinde döndüren ve söndüren boşluk.
Uçmak zorunda kaldım ben oraya,
varır varmaz o açıda bir an çırpındım
aranız dönüp kar yağdırayım diye.
Düşündüm taşındım, her kar tanesini denedim,
görüşümle cilaladım, biçim verdim her kar tanesine.
Bitkinim, gözlerim kapandı kapanacak.
Şimdi seyrederim ölü ateşin küllerini ekişinizi
ak yapıtımın üzerine, ve gülümserim ve söylemeden edemem -
kar fırtınaları gelecek benden sonra daha büyük,
yeryüzünün tüm beyazlığı yağacak üzerinize,
onun yasalarını bulmaya çalışın şimdiden,
kocaman kar fırtınaları gelecek bizden sonra,
ve o zaman külünüz olmayacak sizin yeterince,
ve çocuklar kar yağdırmasını öğrenecekler küçük yaştan,
ve sizin ölü karanlığınızı beyazlar kaplayacak,
ve dünya, katılacak yıldızların kasırgasına,
bir gezegen gibi,
karla yana yana.



Çevirenler : A. Kadir - Gülen Fındıklı
başa dön