______  yersizyurtsuz  ekran dergi  mayıs - haziran '2004  [ onbeşinci  yayın dönemi ]   sayfa 15

  



 




[ mustafa evci ]

 

İSYANIN SİLKELENİŞİ

Hayat akıyor yokuşlarımızdan artıklarını bırakarak
neye dokunacak olsam
bir kül tufanıdır başlıyor birden
yaralı güvercinler kaçışıyor
ne zaman seyre koyulsam
ne zaman göğe baksam gözlerimin yamaçlarından
gökyüzü tavanlaşıyor.

Yabancı frekanslar karışmaktadır gözlerime
kimdir böyle bakışımın ayarıyla oynayan
çehreme
buzlu bir ölüm soluğu savuran kimdir
kimdir?
'kim' kimdir?
cevaplar ilişmiyor soruların hizasına
kullardan
borsadan
yasalardan
onaylardan süzülüp de geçmeden.

Hayat koyu renklerin altına düşüyor benim adımı
karşılıksız mektuplar yazmaktayım kendime
yine öfkeyle kalkacağım zararla oturmaya
işte isyan zırhını kuşanıyor
artık ne yapsam faydasız
işte tekmil alıyorum önümden
geçen anılar taburundan
bir tutam öfke, bir tutam utanç
ve bir tutam saydam yürek kırıntısıyla
vandal bir tarih cildinde yerimi almaya gidiyorum
tekmilimi vermeye.

Hayat tafrasını atarak aklın varoşlarında
celladına elpençe köleler yardımıyla
karşımıza dikiliyor.
'Sıraya geçin! ' diyor birileri
birileriyse sağlamlaştırıyor ceketinin düğmelerini
ihanetin kulak zarında
kurşun okşayışında sesler yankılanıyor
baskın yiyor en gizli aşk ayinleri
birileri gözlerinin arka odalarına
olağanüstü bir halle kuruluyor
ve birileri gedik açmayı başarıyor zırhlarımızda
birileri...birileri...
çoğaltmaktalar 'bir'liği...
 

 

 

 

başa dön