|
[ sergey yesenin ]
-
-
GÖĞSEL TRAMPETÇİ
I.
Hey siz, köleler, azaplar!
Bağlısınız toprağa karnınızdan.
Ayı da şu sıra sulardan
İçtiler atlar.
Düşüyor yıldızlar gazellerin
Yağışıyla ovalarımızda nehirlere,
Yaşasın, yaşasın devrim
Yeryüzünde ve göklerde.
Bomba diye atarız ruhlarımızı
Karlı fırtına ıslığı ektiğimizde.
Neyimize salyalı ikonalarımız
Göğe giden yollarımız üzerinde.
Korkar mıyız biz başbuğlardan
Beyaz goril sürülerinin?
Yeni kıyılara doğru koşuyor dünya
Akışıyla coşkun süvarilerin.
II.
Pusudaysa güneş eğer
Onlarla sözbirliğinde,
Ordu olarak güneşi bizler
Takar kaldırırız süngüye.
Eğer duyuyorsa ay dostluk
Onların kara güçlerine,
Ensesine taşlar vurup
İndiririz gök maviden.
Süpürürüz tüm bulutları
Yolları yatağından sarsarız,
Dünyayı çıngırak diye
Gökkuşağına asarız.
Çınla çınla bize
Islak anayurdum benim,
Tarlalarını ve ormanlarını
Mavi ellerin.
III.
Askerler, askerler, askerler;
Işıldayan kamçılar kum hortumunda
Özgürlüğe, kardeşliğe gönül verenler
Umur etmezler ölüm yolunda.
Sağlam bir duvar olun, birleşin!
Öfkesi ulaşanlar sisten nefrete
Nasırlı elleriyle güneşi
Dönüştürür altın bir trampete.
Çevirir ve tutarlar yolları
Çağrı dökmeye üzerine zorbalık göllerinin,
Gölgelerinde kiliselerin ve zindanların,
Beyaz sürülerine gorillerin.
Duyumsar, işte bu tipidir umduğu
Bu çağrıda Kalmık ve Tatar,
Ve kara göğü inek kuyruğu,
İnek kuyruklarıyla yakar.
IV.
İnanın, yengi ardımızda!
Uzak değil yeni kıyı.
Dalgalar ak tırnaklarıyla
Kaşağlıyor altın kumsalı.
Nerdeyse, nerdeyse son dalga
Milyonlarca ay doğuşuyla parlar.
Yüreğim kitlelerin paskalyasında
Işıyan ayin mumudur, yanar.
Yürüyoruz kenetlemeye evreni
Dost orduda, ordusunda yiğitliğin.
Yürüyoruz, tipi tozları gibi
Eriyor bulutu gorillerin.
Yürüyoruz, deliyor da dizginsiz
Ormanın beyazlığını ve sisini
Bizim göğsel trampetçimiz
Dövüyor güneş trampetini.
Çeviren : Azer
Yaran |