______  yersizyurtsuz  ekran dergi   mart - nisan '2003  [ sekizinci yayın dönemi ]   sayfa 15

  



 

 
[ özge dirik ]
 
 
akasyalar kaçarken

yarınlarınız ıslanmış buruşuyor,
gelin bir yatak bulalım.
işçiliği çok fazla beyazlarınızın,
zarar edersiniz, bozdurursanız.
dünya güzelisiniz ama
beyazı siyah görüyor gözleriniz.

bir bir gece masalları okuyorsunuz
sosyal sınırlar kurumu hastahanelerinin
kürtaj sahnelerinde.
göz aldanması diyorlar nasıl olsa
korkmuyorsunuz çoğalmaktan.
içinizin anahtarını yutuyorsunuz
günde her defa.

göz ucunuzdaki aşırı tahriş olmuş çocukluğunuzun
çaresizliği mutluluk aslında;
var mıdır "bici"yle biten kelime
leblebici ve muhallebiciden başka.
ayrılıktan kase kase nasiplenen kızlığınızın gözyaşları
kaşıkla sıvanıp, tekrar sokuluyor ağzınıza.
Ah ! cevizli kek tadındaki dudaklarınızın
ayrı olmalı mezar taşı.

her rüzgarı gitmeye yoruyor
ağzı burnu kırmızı eteğiniz.
ve her sakinlik gecikmiş bir gitmek oluyor,
boynunuzdaki şala sulanan işaret parmağınızın
zengin kalkışına yeltenen ritmi 
sinir bozuyor.


güneşin denize muhtaç renklerinin
asgari tonlarını bile ödeyemiyorsunuz geri.
gözlerinizi emen bebekleriniz
büyüyünce hakim olacak belli ki.
sololardan bıkmış kemancılardan kurulu ses telleriniz
küçük diliniz şefliğinde soruyor bizlere;
i'de ağaçlarının boğaz tıkayan mutluluğunu.

kurdelalardan görünmüyor 
üç artı bir renkli tırnaklarınızı kiralayan elleriniz.
içinizdeki postun kıymetini bilseler
kaçamazsınız yüreği konsumasyondaki adamlardan,
yanağınızdaki tembel gamze için ümitliyken hala
kinge oturan peygamberlerimiz.

yalnız bir göç yolu üzerinde
ne zaman gözünüz seyirse
cilvelere yoruluyor haince.
İç açı-cı formüllerle dış acı kalıyoruz hep
yakarken toplamı yüzseksen derece sıcaklığınız.

alfabenin sıfırını soruyorsunuz edebiyat hanında.
elimizdeki nokta kılıklı alevlerle
yakmak için,
yakışmaya çalışıyoruz ağzınızdaki aşk tüten, filtresiz 
                                                                          - mısraya.

başa dön