[
mateya
matevski ]
-
-
- ATEŞBÖCEĞİNİN ÖLÜMÜ
- 1
Aradık aydınlığı içinde gecenin
ortalığı el yordamıyla aradık
aradık çiçeklerde, yapraklarda, taşlarda
adımlarımızı sayarcasına yürüdük
gittik en karanlık yerlerine dünyanın
uykusuz geceler ardımızda
Aradık çanların yankısını kümeleşen dağlarda
izini unutulan daldaki kuşta aradık
aradık pınarın soluğunda, kokusunda yellerin
kavalın üzgün ezgilerinde aradık
aradık gülüp oynayan yeşil tepelerde
yüzünü bilmiyorduk, seziyorduk sesini salt
otların süt veren köklerinde aradık
aradık taşların yoğun sürelerinde
yüzyılların sessizliğini taşıyan ovalarda aradık
2
Geliyordu küçük sallarla yavaş yavaş
yüzlerden sızan tercesine geliyordu
geliyordu parça parça karanlıklarla
morların içinden sessizce geliyordu
geliyordu başka renklerden başka yönlerden
denizlerin dalga sesleriyle geliyordu
geliyordu kadın sesi gibi saydam yellerden
bilinen sözcüklerin dolu dizgin köpükleriyle
aydınlıklar taşıyarak geliyordu
Geliyordu yağmurun sesiyle, gülüşüyle çocuğun
yazın türküleriyle, yelleriyle geliyordu
geliyordu dört yandan, her tepeden, karanlıklardan
yıldızlardan, arklardan, gölgelerden geliyordu
geliyordu zamanın yüreğinden adını söyleyerek
Anladık gece içinde mutluluk duyduğunu
onunla büyük aydınlığın ne olduğunu anladık
nedense anlamadık sabahın avuçlarında can verdiğini
güneşe mendil salladığını anlamadık nedense
-
Çeviren : Necati Zekeriya
|